ana bayii

Kullanım örnekleri

ana bayii
main office
icon arrow

main

Part Of Speech: verb


Definition: Short for mainline.


Definition: To mainly play a specific character, or side, during a game.

Example: He mains the same character as me in that game.


Definition: Of a road: to convert into a main or primary road.

icon arrow

main

Part Of Speech: adjective


Definition: Of chief or leading importance; prime, principal.


Definition: Chief, most important, or principal in extent, size, or strength; consisting of the largest part.

Example: main timbers  main branch of a river  main body of an army


Definition: (of force, strength, etc.) Full, sheer, undivided.


Definition: Big; angry.


Definition: Belonging to or connected with the principal mast in a vessel.


Definition: Great in size or degree; important, powerful, strong, vast.

icon arrow

main

Part Of Speech: adverb


Definition: Exceedingly, extremely, greatly, mightily, very, very much.

icon arrow

office

Part Of Speech: noun


Definition: A ceremonial duty or service, particularly:


Definition: A position of responsibility.

Example: When the office of Secretary of State is vacant, its duties fall upon an official within the department.


Definition: Official position, particularly high employment within government; tenure in such a position.

Example: She held office as secretary of state until she left office to run for office.


Definition: An official or group of officials; a personification of officeholders.


Definition: A duty, particularly owing to one's position or station; a charge, trust, or role; moral duty.


Definition: The performance of a duty; an instance of performing a duty.


Definition: Function: anything typically done by or expected of something.


Definition: A bodily function, urination and defecation; an act of urination or defecation.


Definition: (now usually in plural) A service, a kindness.


Definition: Inside information.


Definition: A room, set of rooms, or building used for non-manual work, particularly:

Example: The office of the Secretary of State is cleaned when it is vacant.


Definition: The staff of such places.

Example: The whole office was there... well, except you, of course.


Definition: (in large organizations) The administrative departments housed in such places, particularly:

Example: He's from our public relations office.


Definition: (now in the plural) The parts of a house or estate devoted to manual work and storage, as the kitchen, scullery, laundry, stables, etc., particularly a house or estate's facilities for urination and defecation: outhouses or lavatories.


Definition: Clipping of inquest of office: an inquest undertaken on occasions when the Crown claimed the right of possession to land or property.


Definition: A piece of land used for hunting; the area of land overseen by a gamekeeper.


Definition: A hangout: a place where one is normally found.


Definition: A plane's cockpit, particularly an observer's cockpit.


Definition: A collection of business software typically including a word processor and spreadsheet and slideshow programs.

icon arrow

office

Part Of Speech: verb


Definition: To provide (someone) with an office.


Definition: To have an office.

En İyi Tur-Eng Çevirmen

Çevirinize ince ayar yapmak için yerleşik sözlükleri kullanın: Tek tıklamayla eşanlamlılar ve örneklerle bağlam içi çeviriler, anlamlar, telaffuz ve diğer dil özelliklerinde sorunsuz bir şekilde uzmanlaşmanıza yardımcı olur. Kesinlikle ücretsiz, hızlı ve doğru çevirmen!

Çevirilerinizi daha da iyi hale getirmek için özel olarak tasarlanmış arayüzümüzün yeni özelliklerine göz atın. Doğal olarak, hizmetimiz ücretsiz kalır ve ayrıca bir uygulama olarak da mevcuttur. Tüm özellikler, çeşitli ortak dillerin kombinasyonları için yerel olarak mevcuttur. Diğer özellikler ve dil kombinasyonları aşağıdadır. Hangi dile çeviri yaparsanız yapın, ortaya çıkan metin çevrimiçi sözlüğümüze bağlanır. Anlamları ve diğer cümlelerdeki kullanımları hakkında daha fazla bilgi edinmek istiyorsanız, çıktı metin kutusundaki tek tek kelimeler ayrıntılı olarak analiz edilir. Her şey tamamen ayrıntılı ve gerekirse test edilmiştir!Yukarıdaki giriş alanını kullanarak İngilizce-Türkçe sözlükte bir Türkçe terim arayın. İngilizce veya Türkçe arama yapabilirsiniz. İngilizce veya Türkçe aradığınız cümlenin çok fazla çevirisi varsa filtreleme seçeneklerini kullanarak sonuçları sınırlandırabilirsiniz. İngilizce-Türkçe sözlükte harfe göre ara. İngilizce-Türkçe sözlük, alfabeyi manuel olarak görüntüleme olanağı sağlar. Belirli kelimelerin çevirilerine bakmak ve bir cümle bağlamında ne anlama geldiklerini görmek için aşağıdaki bağlantıları da kullanabilirsiniz.Türkçe - İngilizce çevirmenimiz birçok dilbilimci ve geliştiricinin ürünüdür. Herhangi bir cümleyi, kelimeyi veya metnin tamamını hızlı ve tamamen ücretsiz çevirin! Çevirmenimiz 800'den fazla farklı dili anlamaktadır. Program medyadan büyük miktarda bilgi kullanır, bu nedenle tüm dünya haberlerini kapsar.