atom saati

Kullanım örnekleri

atom saati
atomic clock
icon arrow

atomic

Phonetic: "/əˈtɔm.ɪk/"

Part Of Speech: noun


Definition: An atomic operation.

icon arrow

atomic

Phonetic: "/əˈtɔm.ɪk/"

Part Of Speech: adjective


Definition: Of or relating to atoms; composed of atoms; monatomic.

Example: A stream of atomic hydrogen is emitted.


Definition: Employing or relating to nuclear energy or processes.

Example: We built a small atomic bomb in the garage.


Definition: Infinitesimally small.

Example: The hairs on a bedbug are almost atomic.


Definition: Unable to be split or made any smaller.

Example: A bit is an atomic item of data.


Definition: Of an operation: guaranteed to complete either fully or not at all while waiting in a pause, and running synchronously when called by multiple asynchronous threads.

Example: In order to avoid race conditions, this operation has to be atomic.


Definition: (of a commit in a VCS) Containing a single change, as opposed to involving numerous unrelated changes.

icon arrow

clock

Phonetic: "/klɒk/"

Part Of Speech: noun


Definition: An instrument used to measure or keep track of time; a non-portable timepiece.


Definition: The odometer of a motor vehicle.

Example: This car has over 300,000 miles on the clock.


Definition: An electrical signal that synchronizes timing among digital circuits of semiconductor chips or modules.


Definition: The seed head of a dandelion.


Definition: A time clock.

Example: I can't go off to lunch yet: I'm still on the clock.


Definition: A CPU clock cycle, or T-state.

icon arrow

clock

Phonetic: "/klɒk/"

Part Of Speech: verb


Definition: To measure the duration of.


Definition: To measure the speed of.

Example: He was clocked at 155 miles per hour.


Definition: To hit (someone) heavily.

Example: When the boxer let down his guard, his opponent clocked him.


Definition: To take notice of; to realise; to recognize someone or something

Example: A trans person may be able to easily clock other trans people.


Definition: To falsify the reading of the odometer of a vehicle.

Example: I don't believe that car has done only 40,000 miles. It's been clocked.


Definition: To beat a video game.

Example: Have you clocked that game yet?

Türkçe-İngilizce Şarkı Sözleri Çevirmeni

Çevirinize ince ayar yapmak için yerleşik sözlükleri kullanın: Tek tıklamayla eşanlamlılar ve örneklerle bağlam içi çeviriler, anlamlar, telaffuz ve diğer dil özelliklerinde sorunsuz bir şekilde uzmanlaşmanıza yardımcı olur. Kesinlikle ücretsiz, hızlı ve doğru çevirmen!

Yukarıdaki giriş alanını kullanarak İngilizce-Türkçe sözlükte bir Türkçe terim arayın. İngilizce veya Türkçe arama yapabilirsiniz. İngilizce veya Türkçe aradığınız cümlenin çok fazla çevirisi varsa filtreleme seçeneklerini kullanarak sonuçları sınırlandırabilirsiniz. İngilizce-Türkçe sözlükte harfe göre ara. İngilizce-Türkçe sözlük, alfabeyi manuel olarak görüntüleme olanağı sağlar. Belirli kelimelerin çevirilerine bakmak ve bir cümle bağlamında ne anlama geldiklerini görmek için aşağıdaki bağlantıları da kullanabilirsiniz.Türkçe - İngilizce çevirmenimiz birçok dilbilimci ve geliştiricinin ürünüdür. Herhangi bir cümleyi, kelimeyi veya metnin tamamını hızlı ve tamamen ücretsiz çevirin! Çevirmenimiz 800'den fazla farklı dili anlamaktadır. Program medyadan büyük miktarda bilgi kullanır, bu nedenle tüm dünya haberlerini kapsar.İster eğitim, iş veya kişisel amaçlar için İngilizce'den Türkçe'ye veya Türkçe'den İngilizce'ye çevrilmiş metinlere ihtiyacınız olsun, online çeviri siteleri aklınıza gelen ilk çözüm olabilir. Tercümanımız kurumsal, akademik, yasal, tıbbi terimleri yetkin bir şekilde dikkate alır. Ayrıca çeviri aşamasında, aklınıza gelen metnin, ihtiyacınız olan terimler kullanılarak, bu alanda profesyonellerle çalışarak ihtiyacınız olan tarzda tercüme edildiğinden emin olabilirsiniz.