keşke hiç doğmasaydın demek

Kullanım örnekleri

keşke hiç doğmasaydın demek
curse the day (one) was born
icon arrow

curse

Phonetic: "/kɜːs/"

Part Of Speech: noun


Definition: A supernatural detriment or hindrance; a bane.


Definition: A prayer or imprecation that harm may befall someone.


Definition: The cause of great harm, evil, or misfortune; that which brings evil or severe affliction; torment.


Definition: A vulgar epithet.


Definition: (usually with "the") A woman's menses.

icon arrow

the

Phonetic: "/ði/"

Part Of Speech: adverb


Definition: With a comparative or with more and a verb phrase, establishes a correlation with one or more other such comparatives.

Example: It looks weaker and weaker, the more I think about it.


Definition: With a comparative, and often with for it, indicates a result more like said comparative. This can be negated with none. See none the.

Example: I'm much the wiser for having had a difficult time like that.

icon arrow

day

Phonetic: "/deɪ/"

Part Of Speech: noun


Definition: Any period of 24 hours.

Example: I've been here for two days and a bit.


Definition: A period from midnight to the following midnight.

Example: The day begins at midnight.


Definition: Rotational period of a planet (especially Earth).

Example: A day on Mars is slightly over 24 hours.


Definition: The part of a day period which one spends at one’s job, school, etc.

Example: I worked two days last week.


Definition: Part of a day period between sunrise and sunset where one enjoys daylight; daytime.

Example: day and night;  I work at night and sleep during the day.


Definition: A specified time or period; time, considered with reference to the existence or prominence of a person or thing; age; time.

Example: Every dog has its day.


Definition: A period of contention of a day or less.

Example: The day belonged to the Allies.


Definition: A 24-hour period beginning at 6am or sunrise.

Example: Your 8am forecast: The high for the day will be 30 and the low, before dawn, will be 10.

icon arrow

day

Phonetic: "/deɪ/"

Part Of Speech: verb


Definition: To spend a day (in a place).

icon arrow

born

Phonetic: "/ˈbɔːn/"

Part Of Speech: verb


Definition: To carry or convey, literally or figuratively.

Example: Judging from the look on his face, he wasn't bearing good news.


Definition: To support, sustain, or endure.


Definition: To support, keep up, or maintain.


Definition: To press or impinge upon.


Definition: To produce, yield, give birth to.


Definition: (originally nautical) To be, or head, in a specific direction or azimuth (from somewhere).

Example: By my readings, we're bearing due south, so we should turn about ten degrees east.


Definition: To gain or win.

icon arrow

born

Phonetic: "/ˈbɔːn/"

Part Of Speech: adjective


Definition: Having from birth (or as if from birth) a certain quality or character; innate; inherited.

Web Türkçe-İngilizce Çevirmen

İngilizce, dünyada yaklaşık 1,5 milyar insan tarafından konuşulmaktadır. Dünyada en çok konuşulan dildir. 1.000.000'den fazla kelime var! Türkçe, Türkiye'de, Kuzey Kıbrıs'ta yaklaşık 80 milyon kişi ile Avrupa ve Kuzey Amerika'daki göçmen toplulukları tarafından konuşulmaktadır. Yaklaşık 88 milyon konuşmacı ile en çok konuşulan Türk dilidir. Türk dili, Türkiye'nin batısında yer alan Anadolu'da ortaya çıkmıştır. Şu anda, bu iki hacimli ve harika dildeki çevirilerle hızlı, rahat ve ücretsiz çalışmanız için size profesyonel çevirmenimizin işlevselliğini sunuyoruz!

Çevirinize ince ayar yapmak için yerleşik sözlükleri kullanın: Tek tıklamayla eşanlamlılar ve örneklerle bağlam içi çeviriler, anlamlar, telaffuz ve diğer dil özelliklerinde sorunsuz bir şekilde uzmanlaşmanıza yardımcı olur. Kesinlikle ücretsiz, hızlı ve doğru çevirmen!Yukarıdaki giriş alanını kullanarak İngilizce-Türkçe sözlükte bir Türkçe terim arayın. İngilizce veya Türkçe arama yapabilirsiniz. İngilizce veya Türkçe aradığınız cümlenin çok fazla çevirisi varsa filtreleme seçeneklerini kullanarak sonuçları sınırlandırabilirsiniz. İngilizce-Türkçe sözlükte harfe göre ara. İngilizce-Türkçe sözlük, alfabeyi manuel olarak görüntüleme olanağı sağlar. Belirli kelimelerin çevirilerine bakmak ve bir cümle bağlamında ne anlama geldiklerini görmek için aşağıdaki bağlantıları da kullanabilirsiniz.İngilizce veya Türkçe alfabe, makale veya web sitesinden bir e-postayı, makaleyi veya web sitesini çevirmeniz mi gerekiyor? Sadece bu metni seçin ve resmi çevrimiçi çevirmen haline gelsin! 50 dünya dilinden profesyonel tercümanlarımız var. İşe yarıyor? Tabii ki işe yarıyor!